Eşitlik için Bayan Platformu (EŞİK), İstanbul’da katledilen Ayşenur Halil ile İkbal Uzuner için yaptığı açıklamada; “Son bir hafta içinde erkekler tarafından öldürülen Manavgat’ta Gülfer Öte, Didim’de Sibel Aygan, Karabük’te Gülsiye Ortakçı, Afyon’da Satı Aktan, Adıyaman’da Zeliha Kılavuz, Kars’ta Sıla M.; Van’da kaybolan Rojin Kabaiş, İstanbul Beyoğlu’nda sokak ortasında iki erkeğin cinsel saldırısına uğrayan İ.A.; Fatih’de vahşice katledilen Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner… Kim bilir daha niceleri! Yıllardır bu artık bir cinskırım diyoruz” sözleri kullanıldı.
EŞİK, son bir hafta içerisinde katledilen bayanlar için basın bülteni yayınladı. Bunun artık bir cinskırım olduğunu vurgulayan EŞİK’in açıklaması şöyle:
“Son bir hafta içinde erkekler tarafından öldürülen Manavgat’ta Gülfer Öte, Didim’de Sibel Aygan, Karabük’te Gülsiye Ortakçı, Afyon’da Satı Aktan, Adıyaman’da Zeliha Kılavuz, Kars’ta Sıla M.; Van’da kaybolan Rojin Kabaiş, İstanbul Beyoğlu’nda sokak ortasında iki erkeğin cinsel saldırısına uğrayan İ.A.; Fatih’de vahşice katledilen Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner… Kim bilir daha niceleri!
Yıllardır bu artık bir cinskırım diyoruz. Bu cinskırıma neden olanlar, bayan erkek eşitliğine karşı çıkıp bayanları değersizleştirmeye çalışanlar, 6284 sayılı bayana karşı şiddetle gayret maddesine saldıranlar, İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz çıkanlar, bayanlara karşı şiddeti bayanların çözmesi gereken bir sorun olarak görenler, iktidardan muhalefete bayanların eşitlik gayretine gözlerini kapatanlardır. Sorumlular, istatistik tutulmadığı, mevcut olanlar çarpıtıldığı, kamuoyundan ve basından gizlendiği için gerçek sayısını bir türlü öğrenemediğimiz bayan cinayetlerini ve kuşkulu bayan vefatlarını gözden kaçırmaya çalışanlardır. Milletlerarası kontratların, Anayasa’nın, maddelerin açıkça zarurî kıldığı sorumluluklarınızı yerine getirin ve derhal harekete geçin.
-6251 sayılı onay yasası ve Anayasa’nın 90. unsuru gereği iç hukukun modülü olan İstanbul Sözleşmesi’nin içeriği hala yürürlükte ve yalnızca merkezi iktidar değil; Meclis, yargı, tüm lokal idareler, üniversiteler, siyasi partiler, sendikalar, medya, meslek odaları, spor kulüpleri ve herkesi bağlıyor, uygulayın;
-Kadına karşı şiddetle uğraş yasası 6284’ü aktif uygulayın;
-7 gün 24 saat çalışan, bayanlara özgülenmiş, fiyatsız AloŞiddet sınırı açın;
-Her semte bayan istişare merkezi, her 100 bin nüfusa en az bir sığınak, her 200 bin nüfusa en az bir cinsel şiddetle çaba kriz merkezi açın;
-Şiddet mağdurlarına yönelik tıbbi, ruhsal ve hukuksal danışmanlık hizmetlerini fiyatsız olarak sağlayın ve tüm bayanlar için erişilebilir hale getirin;
-Kadınlara barınma, iş bulma, kreş ve maddi yardım üzere takviyeler sağlayın;
-Kadın cinayetlerini önlemek için risk kıymetlendirme ve idare üniteleri kurun;
-Ekonomik ve ruhsal şiddet, fizikî şiddet, ısrarlı takip, dijital şiddet, cinsel taciz, tecavüz dahil cinsel şiddet, zorla evlendirme, eziyet üzere bayanlara ve çocuklara yönelik hatalarda cezasızlık siyasetinden vazgeçin;
-Kadına karşı şiddet olguları ile ilgili olarak kâfi sayıda ve tartıyla bayan olmak üzere meslek içi eğitimden geçirilmiş kolluk ve yargı üyesi görevlendirilmesini sağlayın;
-Kültür, gelenek, din ve kelamda “namusun” şiddet aksiyonlarına mazeret olarak ileri sürülemeyeceğini, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği dahil kimseye ayrımcılık yapılamayacağını temel prensip olarak kabul edin;
-Kadın örgütlerinin bayana yönelik şiddetle ve konut içi şiddetle uğraştaki bilgi ve tecrübesini görmezden gelmekten vazgeçin.
Toplumda infial uyandıran kimi cinayet ya da cinsel hücum aksiyonlarından sonra iktidardan da muhalefetten de hüzün belirtmekten, ağır cezalar talep etmekten ibaret cümleler duymaktan bıktık. Siyasetçilerden, kamuoyundan, medyadan yükselen idam ve hadım taleplerinden usandık. Her gün daha da artan sistematik devlet ve erkek şiddetini, tek tek faillerin ferdî özelliklerine, geçmişlerine bağlayıp kişiselleştiren basmakalıp yorumlardan çok sıkıldık. Havada uçuşan boş laflarınıza artık bir son verin, somut siyasetleri ve uygulamaları derhal hayata geçirin.
Şiddetsiz bir hayat için uğraş etmekten vazgeçmeyeceğiz.”
|
‘Gecenin Kıyısı’nda taraf tutmanın anlamsızlığı üzerine bir hikâye
|
